Üz və Boyun Sarkması üçün Əməliyyatsız Müalicə Seçimi
Memorial Diyarbakır Xəstəxanası Dermatoloji Bölümü Mütəxəssisi. Dr. Hamza Aktaş cərrahi olmayan üz gərmə əməliyyatı haqqında məlumat verdi.
Üz və Boyun Sarkması üçün Əməliyyatsız Müalicə Seçimi
İp askılama yönteminin öğle arası yüz gerdirmesi olarak da tanımlandığını belirten Uz. Dr. Hamza Aktaş, müdahalenin kısa sürede gerçekleşmesi bakımından, öğle yemeği molasında bile yapılabildiğini söyledi. İşlemin ameliyat dışı bir yöntem de olsa bazı enfeksiyonların ortaya çıkamaması için bu alanda uzman bir doktor tarafından yapılmasını öneren Uz. Dr. Hamza Aktaş, cerrahideki sterilizasyon koşullarının sağlanmasının önemli olduğunu vurguladı. Uz. Dr. Hamza Aktaş, "Yanaklardaki ve çene kenarındaki sarkmalar, ağız kenarında oluşan derin katlantıları ve boyundaki yelelenme adı verilen görünüm ile sarkmalar, ip askılama sayesinde ortadan kaldırılabilir. Ameliyatsız yüz germe ya da diğer adıyla ip askılama işlemi için kullanılan ipler, kalıcı ve geçici olarak yani eriyebilir formda imal edilmektedir. Üzerlerinde balıksırtı olarak tabir edilen dişli bir sistem sayesinde dokuya tutturulur. Cilt altına yerleştirilerek, yüz ve boynun herhangi bir yerindeki sarkmanın tedavisi için uygulanır. Kalıcı olan askı ipleri uzun dönem etki göstermektedir. Eriyebilir formdaki ipler ise imal edildiği malzemeye göre 6 ay ile 2 yıl arasında kalabilir. İp askılama yöntemi yüz ve boyun bölgesinde birçok noktada kullanılabildiği gibi vücudun bazı bölgelerinde de uygulanabilmektedir. Meme deformasyonları ve sarkmasının düzetilmesi, yerçekiminin etkisi ile kalça bölgesindeki sarkmaların toparlanması, kol ve bacak içi bölgelerinin sıkılaştırılmasında da kullanılmaktadır. Lokal anestezi altında ince iğneler ile giriş yapılan cildin içine boylu boyunca yerleştirilen ipler, yukarı çekilerek cildin toparlanması sağlanmaktadır. İplerin, cilt altında bir ağ şeklinde yerleştirilmesi de etkiyi artırmaktadır" dedi.
Hastaya birçok avantaj sağlıyor
Cerrahi dışı bir işlem olan ip askılama yönteminin, hastanın ağrı sorununu minimum düzeyde yaşamasını sağladığını aktaran Uz. Dr. Hamza Aktaş, "Cerrahiye bağlı komplikasyon risklerini de ortadan kaldırmaktadır. Zaman sınırlaması olan kişiler için hiçbir soruna yol açmaz. Çünkü işlem yapıldıktan sonra kişi normal yaşamına aynı gün ya da ertesi gün devam edilebilir. Etkisi hemen görülür. Geri döndürülebilir ve düzeltilebilir bir işlemdir. İşlem yerleştirilecek iplik sayısına bağlı olmak üzere 30 dakika ile bir saat arasında sürmektedir. 30 ile 65 yaş arasında yer alan, cilt sıkılığında sorunlar başlamış, botoks ve dolguya göre daha uzun süreli, daha etkili ve bıçak altına yatmadan yüz germe etkisi görmek isteyen kişiler en uygun adaylardır. İşlem yapılacak kişilerin, cilt sarkmalarının çok ilerlememiş olması önemlidir. Cildinde aşırı sarkma ve iyice oturmuş derin çizgiler olan kişiler, işlem için uygun aday profilinin dışında sayılır. Ayrıca, kişi yaşlanma sürecinin ileri evrelerinde olmamalıdır. Yaşlanma görünümü oturmuş kişiler için geleneksel yöntem olan yüz germe ameliyatı daha iyi sonuç verecektir. İşlemin etkisi bireylerin metabolizma hızındaki farklılıklara bağlı olarak değişmektedir. Genel olarak birkaç sene sürmektedir fakat bu noktada sağlığınızı emanet ettiğiniz kişilerin bilgi düzeyleri, tecrübeleri ve uygulamayı ne derece özenli yaptıkları önem taşımaktadır. Sadece ameliyatsız yüz germe için değil genel olarak tüm işlemlerde tedaviyi alanların acı algıları farklılık gösterir. İşlem esnasında yapılan lokal anestezi, ağrı ve sızıları minimize edebilir. Tedaviden hemen sonra kabarıklık, kaşıntı, kızarıklıklar görülebilir. Bu belirtiler birkaç gün sonra kendiliğinden kaybolur. Tedaviyi takip eden birkaç haftalık dilimde diş tedavisi, yüz masajı ve aşırı spor yapılması önerilmemektedir. Herhangi bir komplikasyonun önüne geçmek için bir süre için sırtüstü yatmak da önem taşır. İlerlemiş kanser hastalığı olanlar, diyabet hastaları, pıhtılaşma bozukluğuna sahip kişiler, cildinde enfeksiyona bağlı iltihap olanlar, ağır otoimmün hastalığı olanlar, çocuklar ve hamilelere uygulanmamalıdır. Ayrıca biyolojik malzemelere alerjisi ya da aşırı hassasiyeti olan kişiler doktorlarıyla bu bilgiyi paylaşmalı ve tedavi için uygun aday olup olmadıklarına karar verilmelidir. (İHA)